Kayıtlar

Ağustos, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tamiri Olmayan Şeyler

Resim
Nedir tamiri olmayan bu şeyler. İnsanların çok kolay yaptığı kırdığı, bozduğu, parçaladığı bir şey kalp kırıklığı... Kırarken hiç düşünmez. O ruhun her zerresinin incineceğini aklına bile getirmez. Kalp kırıklığı bencilliğin bir sonucudur. Bencillikten başka bir şey değildir. Yaparken hiç düşünmez bunun telafisi olur mu. Kırılanı düzeltmek ne kadar kolay olur? Kırdığımız her cam bardağı tekrar yapıştırıyor muyuz? Hayır, direk çöpe atıyoruz. Kırılan kalp de öyle ne kadar düzelebilir ne kadar tamir olabilir? Bugün bunu anladım kalp kırıklığı tamiri kolay olmayan şeyler. Keşke kırmasak, incitmesek bu hataya düşmesek. Bu hataya düştük, çok kırdık Allah affetsin. Allah beni bu hataya bir daha düşmekten men etsin. Amin.

Aşk-ı İtiraf

Resim
Gözlerim gözlerine değse Anlar mısın içimdeki  Sevgiyi Kalbimdekini duyar mısın Sana olan atışlarını Sever misin sen de  Benim gibi Saf, temiz, aşk ile... Ona olan aşkımı bu kelimelerle sınırlandırabilir miyim? Hayır! Bu kelimeler yetmez. Hangi kelime içimdeki sevgiyi anlatabilir ki. Sevgim kendime bile sığmazken. Çok zor bunu taşımak ona haykıramamak. Her gün biraz daha ağırlaşıyor ona duyduğum muhabbet. Nereye kadar içimdeki çoşkunluğu taşıyabileceğim. Her gün yolunu gözlüyorum belki yine geçtiğim yollardan geçersin diye. Bugün de geçecek mi diye beklemekten bazen yoruluyorum. O güzel saçlarını yine savuracak mısın? O güzel çehreni yine bana bağışlayacak mısın? Gözlerin peki yine gülecek mi bana yoksa yine kaçıracak mısın benden? Çırpınışlarımı ne zaman göreceksin ben terk-i diyar olmadan. Giryan olan gözlerim dayanmaya takati kalmadı. Gel gör beni aşk neyledi. Yunus Emre ne güzel anlatmış. Gel gör halimi kurtar beni bu azaptan.

Boşluk: Kısa Bir Hikaye

Aylardır yazmıyorum sebebini ben de bilmiyorum. Yazmak mı istemedim yoksa yazacak bir şey mi bulamadım bilmiyorum. Bugün bir kafeye gittim her tarafı kat kat raflarla dolu raflarda sıra sıra kitaplar vardı. Bir kitap aldım sayfaları çevirdim okumaya başladım. Okudukça sayfaları çevirdikçe çevirdim. O sırada kahvem geldi biraz yudumladım. Sonra okumaya devam ettim. Yazılar gözlerimde uçuşuyordu. Bir süre sonra okumayı bıraktım. Etrafı seyretmeye başladım, dışarıdaki ağaçların hışırtısını, kuşların cıvıltılarını dinledim. İçimde anlam veremediğim bir boşluk oluştu. Anlamlandırmaya çalışıyorum ama olmuyor. Kahvemi yudumlamaya devam ettim. Sütlü severim kahveyi. Kaymak oluşmuş kaymağı yakalamaya çalıştım bir türlü gelmiyor. Geriye kaçıp duruyor. Birden hüpürtettim dudağımın alt tarafına yapıştı. Usulca peçeteyi aldım etrafı gözleyerek. Biri gördü mü acaba diye düşündüm. Umarım gören olmamıştır. Kalkmak üzere hesabı istedim. Hesap defterini açtım biraz da bahşiş bıraktım, sonra içimdeki boş...