Genetik Travma

Resim

Yazıyı okumaya başlamadan önce kendinizin nasıl biri olduğunuzu tanımlayın. Nasıl bir karaktere sahipsiniz? Sessiz sakin biri mi yoksa çabuk öfkelenen ,sinirli, hırçın, dediğim dedik inatçı biri mi? Ya da çok mu katısınız, çok mu duygusalsınız? Peki bunların genlerden yani kalıtımdan gelebileceğini biliyor musunuz? Karakter özelliklerin kalıtımdan geldiğini öğrenince çok şaşırmıştım. İnsanın karakter gelişimini yaşayarak öğrenerek geliştiğini düşünürdüm. Tabi bu gelişimde sadece kalıtımın değil çevrenin de etkisi büyük. Travmalar da böyle insanda kalıtım ve çevre yoluyla gelişiyor. Kalıtım yoluyla annemizin ve babamızın yaşadığı travmalar çocuğa geçiyor ve nesilden nesile aktarılıyor. Annenin hamilelik öncesi yaşadığı travmalar DNA'ya kodlanıp hamilelik sırasında çocuğa aktarılıyor. Sadece hamilelik öncesi yaşanılan travmalar değil. Hamilelik sırasında yaşanılan travmalar da bebeğe aktarılıyor. Bu travmalar bebeğin DNA'sına kodlanıyor ve kendi çocuğuna da aktarılıyor. Düşünsenize sinirli, tahammülsüz birisiniz ve bu annenizden ya da babanızın yaşadığı bir travmadan geliyor. Aynı şekilde annenizde ve babanızdaki travmalarda önceden kalıtım yoluyla geçmiş olma ihtimali var. Bu konuda ayrıntılı bilgileri Seninle Başlamadı kitabında bulabilirsiniz. Bu kitapta kalıtsal aile travmalarının kişinin gelişimi üzerinde etkileri anlatılıyor. Kitapta hamilelik sırasında annenin stresten uzak durması gerektiği, travmatik olaylardan uzak gerektiği anlatıyor. Çünkü sizin yaşadığınız her sıkıntı bebeğinize ilmek ilmek işleniyor. Korkuyu, depresyonu doğmadan tanımış oluyor. Hamilelik sonrasında da iş bitmiyor. Bebeğinizi her türlü travmatik olaydan uzak tutmanız gerekiyor. Küçükken yaşanılan olaylar ileride farklı şekillerde ortaya çıkarak bireye zarar veriyor. Çocuk için annenin yaşadıkları, yaşantısı birer model gibidir. Çocuk gördüklerinden bir süre sonra etkilenmeye başlıyor ve bunu içelleştirmeye başlıyor. Tabi bu içselleştirmenin en büyük sebebi, genlerden gelen travmalardır. Annenin psikolojik hikâyesi varsa bu psikolojik sıkıntıların çocukta da çıkması ihtimali büyüktür.  

Seninle Başlamadı kitabını okurken beni en çok etkileyen kısım ise çocuğun yaşadığı birçok psikolojik sıkıntının sebebi içselleştirme olduğuydu. Çocuk bir süre sonra annenin ya da babanın travmalarından etkileniyor ve aynı ruhsal sıkıntıları birebir yaşamaya başlıyor. Burada çocuğa anne ve babadan çocuğa yansıtılan davranışların önemini ortaya koyuyor. Çocuğunuza neyi gösterirseniz onu yaşantısı yapar. Sizinle beraber yaşar. Anne ve babalar birçok travmatik olay yaşamış olabilir fakat bu onların yaşamış olduğu bir sorun, bunu içselleştirmemek gerekiyor. Aynı şekilde anne ve babalar yaşadıklarınız sizi ilgilendiriyor, sizinle kalması gerekiyor. Çocuğa her yansıtılan olaylar, travmalar onun da travması oluyor. Anne ve babaların işi oldukça zor ama bu zorluğu çocuklarının iyiliği için yaşamak zorundalar. Burada çıkarılacak sonuç ise sağlıklı birey olmak için, sağlıklı bir birey yetiştirmek için travmalardan mümkün olduğunca uzak durabilmektir. Bunu yolu da bilinçli birey olmaktan geçer.