Öykü:Yorgunum

Yorgunum.. Bu kadar yorgunken neden kendime yeni bir yorucu iş çıkardım hiçbir fikrim yok. Zihnim, bedenim uğultular içinde hapsoldu. Beynimdekiler bir türlü susmuyor, durmuyor akıllıca yerinde. Çok yorgunum.. Yorgunluğumu ne alacak ne giderecek bilmiyorum. Sadece dinlenmek, huzura ermek istiyorum. Kitaplarıma gömüleyim, onlarla huzur bulayım istiyorum ama bir türlü olmuyor. Harfler, kelimeler beynimi tırmalıyor. O yüzden elimdeki kitabı tekrar rafa koydum. Mutfağa gidip kahve için ocağa cezveyle su koydum. Ocağı yaktım ateş birden parladı. Sonra odaya döndüm pencereye doğru yanaştım. Dışarıya baktım. Bu gece hava çok parlaktı hiç bulut yoktu. Biraz hava alayım dedim camı açtım. Oh! Esenlik veren bir rüzgar vardı dışarıda. İçime doya doya çektim durdum. Mutfaktan sesler geliyordu su kaynamış ocağa taşıyordu. Aceleyle gidip hemen kapattım ocağı. En sevdiğim kupamı aldım içine kokusuna doyamadığım kahvemi koydum. Kahvenin kokusu tüm evi sardı sarmaladı. Tekrar pencerenin önüne geldim. Rüzgara karşı durdum rüzgar yüzümü sevip durdu. Bir yandan kahve kokusu bir yandan rüzgarın yüzümü tatlı sevişi yorgunluğumu bir anda aldı. Bir kahve bir insana ne kadar iyi gelebilir. O kadar iyi geldi. Kahvemi yudumlarken zihnimi yoran o karanlık geçmişimi düşünüyorum. Düşünüyorum ama işin içinden çıkamıyorum. Keşke bir alet olsa da geçmişi unutabilsek, olumsuz olan tüm kötü hatıraları silebilsek. Böylece kalbimiz daha az acı çeker, zihnimiz daha az yorulur. Unutmak keşke zaman almasa. Çünkü beklemek çok zor zaman çok uzun. Geçip gitmiyor birdenbire. Sana bekle diyor kendisi yerinde duruyor. Bir an evvel geçse bir an evvel unutsak. Rüzgar iyice yüzümü üşüttü yanaklarım buz tuttu. Kupamda birkaç yudum kahve kalmış. Onları da yudum yudum içtim. Rüzgara yeterince kendimi sevdirdim pencereyi kapatıp yavaşça perdeyi çektim. Yine kendimle baş başa kaldım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Yaram

Kırgınım

Anlaşılmak